Hani bazı insanlar vardır. Onlar bu dünyada sadece belli başlı metaları elde edebilmek için yaşar. Para, mal, mülk, servet, şan, şöhret, vs... Bu metaları elde edebilmek için kendi karakterleri de dahil ödün veremeyecekleri hiçbir şey yoktur onlar için. O metaları her şeyin üstünde görürler. Bir de başka insanlar vardır. Bahsettiğim bu metaları yalnızca yaşamının bir parçası olarak gören ama hayatta sahip olduğu en büyük varlığı kişiliği, insanlığı, vefası ve sevdası olarak bilen ve kabul eden. İşte Pavel Nedved de aynen bu tanımlamaya uymakta. Yani insanlığı, vefayı ve de sevdayı sahip olduğu en büyük değer olarak gören bir kişi. Nedved, İtalyan La Gazetta Dello Sport gazetesine yaptığı açıklamada geçen sezon sonu futbolu bırakmaya karar verdiği günlerde Inter'den ciddi bir teklif aldığını fakat buna rağmen Juventus'a ihanet etmemek için bu teklifi reddetiğini söyledi. Nedved yaptığı açıklamada, "Inter'den teklif geldiği doğru. Fakat ben futbolu bırakacağım için Juventus'un teklifini reddetmiştim. Böyle bir durumda Inter'e gitseydim Juventus'a ihanet etmiş olurdum. Nasıl ki Trezeguet Juve'ye ihanet etmemek için Milan'a gitmediyse ben de Inter'e gitmek istemedim." dedi. Ayrıca Nedved Juve'nin bu sezon çok kaliteli bir kadroya sahip olduğunu ve bu kadronun en kısa zamanda toparlanarak başarılı olacağını da sözlerine ekledi. Eee ne diyelim. Adam gibi adam olmak böyle bir şey olsa gerek.
çeklerin altın çocuğu pavel nedved.juventus rarihine adını altın harflerle yazdırmış bir süperstardı kesinlikle.bambaşka bir oyun tarzı ve eşsiz kişiliğiyle fark yaratan bi ortasaha oyuncusu,onu izlemek gerçekten ayrı bir keyifti.
YanıtlaSilHaklısın. Söylediklerine aynen katılıyorum. Buna bir de şunu eklemek lazım. Vefakar ve kıymet bilen bir futbolcuydu. O da Buffon, Del Piero, Trezeguet, Camoranesi gibi şike olayından sonra takımını bırakıp gitmedi. İbrahimoviç, Vieria, Zambrotta, Emerson gibi vefazıklık yapmadı. Ne diyelim. Helal olsun ona ve onun gibilerine.
YanıtlaSil