31 Temmuz 2011 Pazar

Arturo Vidal ile Mirko Vucinic Juventus'ta


Bu sezon akıllı transferler yaparak dikkatleri üzerine çeken Juventus, kadrosunu iki güçlü oyuncuyu transfer ederek sağlamlaştırdı.

Geçtiğimiz sezon Almanya 1. Ligi Bundesliga'da ortaya koyduğu başarılı performansla birçok Avrupa kulübünü peşinde koşturtan Şilili orta saha oyuncusu Arturo Vidal, 31 Aralık 2012 tarihine kadar 3 taksitte ödenmek üzere 10.5 milyon Euroluk bonservis bedeli ile 5 yıllığına kendisini Juventus'a bağlayan sözleşmeye imzasını attı. Vidal'in bonservisinin, ilerleyen yıllarda performansına bağlı olarak 2 milyon Euro daha artabileceği ve toplam bonservis bedelinin 12.5 milyon Euro'yu bulabileceği belirtildi. Geçtiğimiz 2 sezonda orta sahada çok sıkıntı çeken takım, bu sene başarılı sonuçlar elde edebilmek adına ince eleyip sık dokuyarak bu transferi gerçekleştirdi.



Juventus bir diğer transferini de forvet mevkiine gerçekleştirdi. Transfer sezonun başından beri Atletico Madrid'in yıldızı Sergio Agüero'yu almak için büyük çaba harcayan ancak yıldız oyuncuyu İngiliz devi Manchester City'e kaptıran Juventus yönetimi, Roma'nın başarılı ve tecrübeli forveti Mirko Vucinic'i 15 milyon Euro'ya
4 yıllığına renklerine bağladı. Açıkçası forvet mevkine alınabilecek çok sayıda oyuncu varken Juventus, hem Serie A'yı tanıyan, bu ligin oyun düzenini çok iyi bilen hem de başarılı, tecrübeli ve uygun bonservis bedeline sahip bir golcüyü kadrosuna kattı.

Bu iki transferinde hem kendileri hem de umutların had safhada yüksek olduğu yeni sezon öncesi Juventus için hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ederim.

Amerika Turnesi Sona Erdi


Juventus'un 1 hafta süren Amerika Turnesi sona erdi ve takım İtalya'ya döndü. Turne kapsamında 3 dostluk maçı oynayan Juve bu maçlarda Portekiz temsilcisi Sporting Lizbon'a 1-0 kaybederken; Meksika temsilcisi Club América'yı Pasquato'nun, bir diğer Meksika temsilcisi Chivas Guadalajara'yı da Quagliarella'nın golleriyle 1-0 yenerek Amerika turunu keyifli bir şekilde tamamladı ve İtalya'ya geri döndü.

Takım 3 günlük tatilin ardından 4 Ağustos tarihinde Vinovo'da çalışmalarına tekrar başlayarak 7 Temmuz tarihine kadar sürecek olan Chiusa Pesio kampı çalışmalarını gerçekleştirecek.

Son olarak Amerika turundaki maçların güzel gol görüntüleri ile veda edelim.

İşte Club América maçı,



Bu da Chivas Guadalajara maçı,


18 Temmuz 2011 Pazartesi

Yeni Sezon İlk 11'i


Yeni transferlerle birlikte yeni sezonun ilk 11'i de yavaş yavaş şekilleniyor. Elbette teknik direktör Conte'nin oyuncu ve kadro alternatifi oldukça fazla ve bundan dolayı sezon içerisinde rotasyona da gidecektir ancak ben şimdiden kendi aklımdaki ilk 11'i sizlerle paylaşayım dedim. Benim yeni sezondaki ilk 11 tahminin resimdeki gibi. Sizin yeni sezondaki ilk 11 tahmininiz nedir?

Amerika Turnesi'ne 27 Oyuncu Çağrıldı


Yeni sezona hazırlık çalışmalarını Bardonecchia Kampı'nda devam Juventus'ta, yeni sezona hazırlık kapsamında 19 - 28 Temmuz tarihleri arasında 3 adet dostluk maçı oynamak için gidilecek olan Amerika Turnesi kadrosuna 27 oyuncu çağrıldı. 19 Temmuz günü Philadelphia'ya hareket edecek olan takım, ilk olarak 23 Temmuz'da Kanada'nın Toronto kentinde Portekiz Temsilcisi Sporting Lizbon'la bir dostluk maçı oynayacak. Ardından ABD'ye geçecek olan takım, 26 Temmuz'da New York'ta Meksika temsilcisi Club America ile karşılacak.

Son maçını ise Kuzey Karolina'da başka bir Meksika temsilcisi Chivas de Guadalajara ile oynacak olan Juventus, bu maçın ardından Amerika Turnesi'ni tamamlayarak İtalya'ya geri dönecek.

Teknik direktör Antonio Conte bu turne için 27 oyuncuyu kadrosuna aldı.

İşte o kadro,

Barzagli
Bonucci
Buffon
Chiellini
De Ceglie
De Silvestro
Del Piero
Giandonato
Grygera
Immobile
Krasic
Lichtsteiner
Manninger
Marchisio
Marrone
Martinez
Matri
Motta
Pasquato
Pazienza
Pepe
Pirlo
Quagliarella
Sorensen
Storari
Toni
Ziegler

14 Temmuz 2011 Perşembe

Yeni Sezon Formalarımız


Geçtiğimiz günlerde kulübümüzün 2011-2012 sezonu formaları da görücüye çıktı. Hatırlarsınız daha önce pembe forma ile ilgili burada oldukça sert bir eleştiri yazmıştım ve ne yazık ki o formanın aynısı yine karşımızda. Çubuklu ise geçen seneki şimşek desenlerin kontrast bir şekle bürünmesi ve yaka kısmının da geçen seneki formaya göre daha düzenli olmasıyla durumu kurtarıyor.



Siyah beyaz çubuklu forma Juventus'un üniformasıdır. Geçmişidir, tarihidir, kazanılan başarılarıdır. Geçen sezonun çubuklu forması ise oldukça kötü bir tasarıma sahipti. Bu sezonki formada şimşek kısımlarının kontrastlanması oldukça hoş ve estetik bir görüntü kazandırmış formaya. Ayrıca geçen seneki yakalı olan tasarımdan sonra bu yıl yakasız v şekline yakın bir dizayn çok daha iyi olmuş. Kısacası bu forma hakikatten güzel ve hoş bir forma olarak karşımıza çıkmakta.


Pembe rengi ise Juventus için kutsiyet taşıyan bir renktir. 1897'de külübü kuran üniversiteli gençlerin fazla paraları olmadığı için kumaşçıdan aldıkları ucuz olan pembe renk kumaşla diktikleri forma, kulüp tarihinin ilk formasıdır ve bu yüzden Juventus tarihinin değişik dönemlerinde bu renk formalara sıkça rastlamak mümkün. Ancak bu formaya bakınca hakikatten hayretlere düşmemek elde değil zira forma o kadar basit bir dizayn ile üretilmiş ki bunu anlayabilmek için moda tasarımcısı ya da moda eleştirmeni olmaya gerek yok. Hele o kocaman yıldız, formayı forma olmaktan ziyade sezonluk bir t-shirt görünümüne sokmuş ki bu tam bir skandal! Bu forma hakkında daha fazla yazmaya gerek yok sanırsam zira yazacak fazla da birşey yok ne yazık ki.

Buffon üzerindeki kaleci forması ise sade ama şık bir kaleci forması. Ayrıca polo t-shirtler de hoşuma gitmedi değil. Bakalım, İstanbul'daki Nike mağazalarında rastlarsam edinirim bir iki tane.

Transferde Son Durum


Juventus'ta transfer olağan bir şekilde devam ediyor. Sezonun sona ermesiyle birlikte Andrea Pirlo'yu alan ve ardından Reto Ziegler'le anlaşıp teknik direktörlük koltuğuna da Antonio Conte'yi oturtan Juventus, hemen ardından Napoli'den 28 yaşındaki orta saha oyuncusu Michele Pazienza'yı alırken Lazio'nun hırçın ve başarılı İsviçreli sağbeki Stephan Lichtsteiner'i de 10 Milyon Euro'luk bonservisle 4 yıllığına renklerine bağladı.


Lichtsteiner dışında geçen sezon yüzde 50'lik bonservis bedelleriyle sene sonunda kalan bonservislerinin tamamını satın alma opsiyonu ile kiralanan Matri, Quagliarella, Pepe ve Motta'nın da bonservislerinin tamamı alındı. Bilhassa geçtiğimiz sezonda takımdaki en başarılı isimlerden birisi olan Matri'nin takımda kalması taraftarlar adına sevindirici bir haber oldu.

Bir dipnot olarak da şunu belirtelim, Juventus şu ana kadar transferde yaklaşık 50 milyon Euro'nun üzerinde para harcadı. İnşallah artık bu sene harcanan bu kadar para ve masrafın karşılığını alırız.

Ne Var Ne Yok


Malum hem öğrenci hem de çalışan olunca hele bir de üniversite son sınıfta sınavlardı tezdi derken bloğu baya bir boşladık. Öncelikle bundan dolayı hepinizden özür dilerim.

Tabii bu arada bizim yani Juventus taraftarlarının hiç de hatırlamak istemediği bir olay (Şike skandalı) bu kez ülkemizde patlak verdi. Belki de bugüne kadar hiç olmaz denen bir takım hadiseler ülkede cereyan etti. Ülkenin en büyük kulüplerinden birisi olan Fenerbahçe'nin ligin son maçlarında şike yaptığı iddia edilip başkanı Aziz Yıldırım ve üst düzey birkaç yöneticisi tutuklandı. Tabii süreç yalnızca Fenerbahçe ile sınırlı kalmadı. Beşiktaş, Trabzonspor gibi kulüplere kadar uzandı.

Uzun uzadıya bu süreç hakkında yazmayacağım zira günlerdir hatta haftalardır tüm kamuoyunun gündeminde bu var. Ben bu konuda geçmişte bu acı tecrübeyi yaşamış bir kulübün taraftarı olarak sadece şunu söyleyeceğim. Somut deliller ve kanıtlar ışığında bu sürecin devam etmesi ve sonlanması en büyük dileğimdir. Ve sonunda bir bedel ödenecekse de herkese adil bir şekilde bu bedelin ödetilmesidir. 2006'da İtalya'da bu bedelin adil bir şekilde ödetilip ödetilmediğini düşünürsek şayet(!) bu konuda kararı siz okuyucularımızın fikrine bırakıyorum. Bu bağlamda kulübümüz Juventus, 2006'da tarihinde ilk kez düştüğü Serie B'de 1 sezon mücadele etmiştir ve başarılı yöneticilerinden birisi olan Luciano Moggi de futboldan men edilmiştir. Ancak o dönem şike soruşturmasında başka kulüpler ne küme düşürülmüştür ne de herhangi bir yöneticisi böyle bir ceza almıştır.

Neyse artık geçmişle ilgili çok da fazla konuşmanın bir manası yoktur. Juventus hem camiası hem de taraftarıyla bu bedeli öyle veya böyle tüm dünyanın gözü önünde ödedi. Bakalım Türkiye'de bu süreç nasıl sonlanacak? Siz ne dersiniz?